📌2 Senelik Yolculuğumuzda 1.000.000m+ Ham Görüntüleme İçin Teşekkürler. İyi ki varsınız! 🙏🏻
Discord sunucumuza tüm üyelerimiz davetlidir! ✨(Link)
  • Discord ile Kayıt Aktif | Onaylı Üyelik
    Forumdan daha fazla yararlanmak için, Discord ile kaydolun ve daha ayrıcalıklı olun 👑
  • Telegram ile Kayıt Aktif | Onaylı Üyelik
    Forumdan daha fazla yararlanmak için, Telegram ile kaydolun ve daha ayrıcalıklı olun 👑

Nedir ? Bel‘am b. Bâûrâ

  • Konuyu başlatan ElifTuna
  • Başlangıç tarihi
  • Dikkat, Bu tarz önemli konularda hangi bilgiyi okursanız okuyun doğru olduğunu düşünseniz bile birkaç kaynak ile her zaman karşılaştırınız.
İnsan iki şeyden ibarettir. Suret ve sıfat. Hüküm sıfata göredir, surete göre değil. Allahu Teala sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz kalplerinize bakar (Müslim Birr 10, İbn Mace Zühd 9 nr.4143) hadis-i buna işaret etmektedir.

Ancak insanın gerçek sıfatı ahirette görünür. Çünkü orada her şeyin hakikati ortaya çıkar. İnsanın zahiri sureti ahirette değişir; herkes kendi sıfatına uygun şekilde haşrolunur. Nitekim belam bin baura, o kadar tatile birlikte köpek suretinde haşrolunacaktır. (Sembolik misali anlatım)

Kur’ân-ı Kerîm’de ismi zikredilmeksizin, “Onlara şu adamın kıssasını anlat: Ona âyetlerimiz hakkında bilgiler verdik ve o -bunlara önce uyduğu halde- daha sonra bunlardan tamamen sıyrılıp uzaklaştı; şeytan onu peşine taktı ve bu suretle azgınlardan biri haline geldi. Biz dileseydik o kişiyi âyetlerimizle yüceltirdik; fakat o dünyaya sımsıkı sarıldı, ihtiraslarına uydu. -Allah’ın âyetleriyle bilgilendirdiği, fakat tabiatının kötülüğü yüzünden bu bilgileri daima dünya menfaatlerine âlet eden- bu adamın durumu, kovsan da kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp durmadan soluyan köpeğin durumuna benzer. İşte âyetlerimizi yalanlayanların hali budur. Bu kıssayı anlat, belki düşünür, öğüt alırlar” (el-A‘râf 7/175-176) ifadeleriyle kendisinden söz edilen kişi, müfessirlerin çoğunluğuna göre Bel‘am b. Bâûrâ’dır. Kaynaklarda bu kişi Bel‘am (بلعم), Bel‘âm (بلعام), Bel‘âm b. Bâurâ (بلعام بن باعرا), Bel‘am b. Eber (بلعم بن أبر) veya Bel‘âm b. Bâûrâ (بلعام بن باعوراء) şeklinde kaydedilir (Taberî, Tefsîr, IX, 82; Kurtubî, VII, 319).

İslâm kaynakları genellikle yukarıda meâli verilmiş olan A‘râf sûresinin 175 ve 176. âyetlerinde kastedilen kişinin Tevrat’ta da zikredilen Bel‘am b. Bâûrâ olduğunu, söz konusu âyetlerden önce Hz. Mûsâ ve İsrâiloğulları’ndan bahsedilmesinin de bunu gösterdiğini belirtirler. Fakat bu kişinin Ümeyye b. Ebü’s-Salt es-Sekafî veya Nu‘mân b. Sayfî er-Râhib olduğuna dair görüşler de vardır (Taberî, Tefsîr, IX, 83; Kurtubî, VII, 320; İbn Kesîr, Tefsîr, III, 507; Sa‘lebî, s. 182).

İslâm kaynaklarında Bel‘am b. Bâûrâ ile ilgili farklı rivayetler yer almaktadır. Bu rivayetlerden birine göre Hz. Mûsâ’nın, Kur’ân-ı Kerîm’de “cebbar bir kavim” şeklinde nitelendirilen bir toplulukla savaşmak için hazırlanması üzerine Bel‘am’ın kavmi ona durumu anlatarak Mûsâ’nın etkisiz kılınması için dua etmesini isterler. Ancak Mûsâ’nın peygamberliğine inanan ve iyi bir mü’min olan Bel‘am bu isteği reddeder ve Allah’ın kendisine Mûsâ’ya beddua konusunda izin vermediğini belirterek öteki isteklerini de geri çevirir. Ancak kavmi onu hediyelerle kandırıp beddua etmesini sağlarlar. Bunun üzerine Allah bu bedduayı onun kavmine çevirir ve Allah tarafından bir ceza olmak üzere Bel‘am’ın dili göğsüne doğru sarkar. Artık dünya ve âhiretinin yıkıldığını düşünen Bel‘am, hiç olmazsa kavmini kurtarmak için onlara Hz. Mûsâ ve İsrâiloğulları’na karşı kullanılmak üzere bir hile öğretir. Buna göre bu kavim kadınları süsleyerek Mûsâ’nın sefer halinde olan askerleri arasına gönderecek ve bu kadınlar onları baştan çıkaracaktır. Gerçekten Şimeonîler’in reisi Zimri, Sur kızı Kozbi ile zina etmiş ve bu yüzden ilâhî bir ceza olmak üzere baş gösteren veba salgınında 70.000 kişi ölmüştür (İbn Kesîr, Tefsîr, III, 511; Âlûsî, IX, 112).

Bir başka rivayete göre ise Bel‘am Hz. Mûsâ’ya beddua edemeyeceğini, çünkü aynı dine mensup olduklarını belirtmiş, çarmıha gerilerek öldürülme tehdidi üzerine ise ism-i a‘zamı okuyarak Hz. Mûsâ’nın şehre girmemesi için dua etmiş, duası kabul olunmuş ve böylece İsrâiloğulları çölde kalmışlardır. Bunun üzerine Hz. Mûsâ, Bel‘am’dan ism-i a‘zam ile imanın alınması için dua etmiş ve ilgili âyette belirtildiği gibi Bel‘am’a verilen “âyetler” geri alınmıştır (Âlûsî, IX, 112).

Bel‘am’ın İsrâiloğulları’ndan, Ken‘ânîler’den veya Yemenli olduğu, ona verilen âyetlerden maksadın ise “ism-i a‘zam”, “suhuf” veya “kitap” olduğu da rivayet edilmiştir. Hatta ona peygamberlik verildiği de söylenir. Ancak İslâm inancına göre kendisine peygamberlik verilen bir kişinin hak dini terketmesi mümkün olmadığından bu rivayete itibar edilmemektedir (Kurtubî, VII, 320; İbn Kesîr, Tefsîr, III, 509).

Söz konusu âyetlerde kıssası anlatılan kişinin Bel‘am b. Bâûrâ olduğuna dair bir işaret yoktur. Burada hak ve hakikati gördükten sonra onu bırakıp şeytanın peşine düşenin kötü durumu ifade edilmektedir. Mutasavvıflar ise Bel‘am b. Bâûrâ’yı, kibir ve dünyevî arzular sebebiyle sapıklığa düşenlerin bir örneği olarak takdim etmektedirler (EI2 [Fr.], I, 1014).
 

A.Soma

S1 Üye
S1 Üye
Kayıtlı Üye
LV
3
 
Son görülme
Katılım
7 May 2022
Mesajlar
338
Ödüller
8
Hobi/Meslek
Webmaster | Web Uzmanı

Fatiho013

Yeni 1 Üye
Kayıtlı Üye
LV
2
 
Son görülme
Katılım
30 May 2022
Mesajlar
1
Ödüller
3
Hobi/Meslek
Webmaster | Web Uzmanı
Teşekkürler.
 

Helix

S1 Üye
S1 Üye
Kayıtlı Üye
LV
2
 
Son görülme
Katılım
14 Haz 2022
Mesajlar
422
Ödüller
7
Teşekkürler.
 

Discord Sunucumuz

Üst